sanalbasin.com üyesidir
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cheeselifemagazine
  • https://www.twitter.com/@cheeselifemaga1
  • https://www.instagram.com/cheeselifemagazine1
  • https://www.youtube.com/channel/UCVphzDSCv172cvqPtzyw-4A

Ekmek ve Peyniri Recep ÇOBAN anlattı

Ekmek ve Peyniri birde üreticisinden dinleyin
 Recep Çoban ekmek üreticisi
Mesajını daha kapıdan girer girmez veriyordu.
Bir çay bir ekmek
 İki dilim peynirle
 En güzel yemek”.
Diyorlardı…
Çayları ve sofraları hazırdı. Simit, ekmek, peynir ve çayla karşılıyorlardı bizi.
Şimdiye kadar hep peynirin üretildiği mekanlardan sizlere ulaşırken şimdi onun ayrılmaz eşlerinden ekmeğin üretildiği mekandan sizlere ulaşıyoruz. Başımızın tacı, yerde gördüğümüz zaman üç defa öpüp başımıza koyduğumuz nimetlerin şahı ekmeğin uzun yıllardır üretildiği bir mekandan, yine evladiyelik bir kuruluşta ekmeğin başka bir öyküsünü anlatacağız sizlere.
Bulunduğu muhitin sevilen, sayılan ve renkli şahsiyetlerinden Mecit ÇOBAN tarafından 1986 yılında kurulan ARI EKMEK UNLU MAMÜLLERİ GIDA SAN.LTD. ŞTİ. şimdilerde oğulları Şaban ÇOBAN  ve Recep ÇOBAN tarafından günün modern koşullarında kesintisiz hizmet veren bir müessese… Arı Ekmek,  bulunduğu yerde artık önemli bir marka olmuş ve ürün yelpazesini epeyce genişletmiş durumda. Her gün yeni teknolojik ve modern cihazlarla müşterilerine daha iyi hizmet sunan, kaliteden ödün vermeden yoluna devam eden bir ekmek firması. Yeniliye açık, dinamik, çalışkan  babalarının kurduğu işletmeyi daha ileriye götüren gençler babalarından bayrağı devraldıktan sonra  merkezdeki şubelerinden sonra ikinci şubelerini de açmış ve aynı standartlarda ikinci şubelerinde de üretime devam ediyorlar. Merkezde bulunan kendini her açıdan yenilemiş nezih bir mekânda hem ekmek, hem de çeşitli unlu mamuller yaparak müşterilerine sıcak sıcak leziz ekmekleri yetiştirmeye çalışıyorlar. Tamda Ramazan ayının arifesinde işletmelerinde konuk ettiler bizi. İşletmenin adıyla müsemma adeta Arı gibi çalışanların olduğu bir atmosferde, bir o kadar da telaş, uğraşı ve kalabalık içerisinde hiçbir gönülsüzlük göstermeden güler yüzleriyle ikram ettikleri fırından yeni çay,  simit ve poğaça eşliğinde söyleşimizi yaptık. Ekmeğin o eşsiz kokusu, mekân sahiplerinin misafirperverliği ve ikramlar bir araya gelince hoş bir söyleşi yapma fırsatı kendiliğinden doğuyordu.  Onların baş öğretici ustası, babaları ve müessesenin kurucusu işletme sahibi Mecit beyin de bulunduğu ortamda çok sıcak, samimi ve esprilerle dolu sohbet havasında bir röportaj keyfi yaşadık.

Tüm işleri artık onlara güvenerek gönül rahatlığı ile devrettiğini söyleyen babaları Mecit beyin izniyle  önce  Recep bey ve Sorumlu Müdür Şaban bey  ile söyleşiye başladık. Röportajı her ikisi ile aynı anda yaptık. Sorularımızı firma adına Recep bey cevapladı.
Cheese Life Magazine:  Öncelikle ikinci kuşaktan işadamları olarak babadan kalma bu üretim ve satış firmasını devam ettirme istikrarı gösterdiğinizden dolayı sizleri tebrik ediyoruz. Bize firmanızın geçmişinden ve bugününden genel olarak bahsedebilir misiniz?
Recep ÇOBAN: 1986 yılında kurulan şirketimiz uzun yıllardır kesintisiz olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Önceleri daha az gelişmiş araç ve gereçlerle bin bir zorluklar altında üretim yapıldığı yıllardan bu günlere kadar bir çok sıkıntıları aşarak geldiğini babamızdan sık sık dinledik. Biz de hatırlıyoruz,  o zamanlar at arabaları ve el arabaları vardı. Soğuk kış koşullarında kar altında ve buzlu yollarda ekmekler o arabalarla dağıtılırdı. Hizmet bu kadar kaliteli ve hızlı değildi. Hemen hemen her iş usta ve işçiler marifetiyle yapılırdı. Örneğin ekmek hamurunun yapılması, şekil verilmesi ve ekmeğin küreklerle fırından alınması gibi işlemler de dahil insan marifetiyle gerçekleştirilirdi. Oysa günümüzde her şey modern makinalarla gerçekleştirilmektedir. Böylece daha müşterilere daha iyi hizmet verilmektedir.
Cheese Life Magazine: Ürettiğiniz ürün yelpazenizde neler var?
Recep ÇOBAN: Sadece somun ekmek üretmiyoruz,  ekmeğin bir çok çeşidinin yanında simit, poğaça, açma, pide ve lavaş da üretiyoruz.
Cheese Life Magazine: Ekmek çeşitlerini öğrenebilir miyiz?
Recep ÇOBAN: Normal ekmek, tam buğday ekmeği, tandır ekmeği, kepekli ekmek ve “halka” ekmek çeşitlerini üretiyoruz.
Cheese Life Magazine:  Ancak bilindiği gibi günümüzde fabrikasyon ürünlerden ziyade doğal ürünlere ve geleneksel yöntemlerle yapılan ürünlere daha çok rağbet edilmektedir. Bu konuda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Recep ÇOBAN: Müşterilerimizden gelen talepleri göz önünde bulundurarak sindirim kolaylığı ve daha sağlıklı beslenme adına, bakir topraklarda ve doğal ortamlarda yetişmiş kırmızı Çıldır buğdayından bizzat firmamız tarafından taş değirmende öğütülerek yapılan undan tam buğday ekmeği ve kepekli ekmek  üretmekteyiz. “Diyet grubu ekmekler” olarak kabul ettiğimiz bu ekmekler müşterilerimiz tarafından oldukça beğenilmekte, her geçen talep daha da artmaktadır.
Cheese Life Magazine:  Biraz da lezzet konuşalım. Ekmeğe lezzet veren faktörler nelerdir?
Recep ÇOBAN: Ekmek ve peynirin bir arada lezzetli olmasında tabi ki ekmekten gelen lezzetin de katkısı fazladır. Toplumumuzda en çok tüketilen ürünlerden ekmeğin lezzetine çok dikkat etmek ve o lezzeti bozmamak gerektiğini biliyoruz. Ekmeğin lezzetinde rol oynayan etmenlerin başında, ustanın tecrübesi ve mahareti, ekmeğe katılan ekşi mayamız, hamurun tam kıvamında yoğrulup yoğrulmadığı, pişme derecesi ve unun kalitesi gelmektedir. Bunların hepsinden önemlisi yılların tecrübesidir diyebiliriz.
Cheese Life Magazine:  Son olarak, peynire dair ne söylemek istersiniz?
Recep ÇOBAN: Ne diyeyim? Peynir hayatımızın ve kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmezidir. Çocukluğumuzdan itibaren açlığımızı gidermenin kestirme ve en kolay yoludur. En güzel atıştırmalık ve en güzel atıştırma formülüdür. Ekmeğin en yakın arkadaşıdır. Bizim görevimiz de ona en lezzetli ve yakışan arkadaşı üretebilmektir. Son söz olarak derim ki:
“Bir çay bir ekmek
 İki dilim peynirle
 En güzel yemek”
Çoban ailesinde doğdukları yerin suyundan olsa gerek biraz ozanlık ruhu da sezdik. Oğullarının bu nükteli sözlerinden sonra Mecit amca da dayanamayarak söze girdi yörede eskiden halk arasında kullanılan bir meseleyi çekerek röpörtajı süsledi ve dedi ki:
Madem yedin ekmek ile şor
 Niye su başına oturmadın ay gözleri kor”
Buradan ekmekle peynir yerken mutlaka sıvı bir şeyler alınması gerektiği mesajını da alıyorduk.
Mecit amca, başka bir dörtlük daha ekleyerek sözü bağladı.
“Çıldır’ın kırmızı unundan
Yaylanın temiz suyundan
Az önce  çıktı fırından
Gel de yeme bu ekmeği
Evet, Mecit amcanın bu espritüel ve güzel sözleriyle röportajımızı bitiriyor hoş duygularla ARI Ekmek fabrikasından teşekkür ederek ayrılıyorduk.
Bu güzel söyleşinin devamını Cheese Life Magazinede bulabilirsiniz.
Abone olun derginiz adresinize gelsin

  Recep Çoban-Şaban Çoban


Yorumlar - Yorum Yaz