![]()
Metin ÖZTÜRK
info@cheeselifemagazine.com
Aile işletmelerinden Kurumsal işletmelere -1-
20/01/2018 Aile işletmesini kısaca bir girişimcinin kurduğu ve her şeyinden kendisinin sorumlu olduğu küçük bir işletme olarak tanımlayabiliriz, burada amaç ekmek parasını kazanmak için birazda kader rüzgârının yön verdiği bir iş tutmadır. Doktor olmak isteyen birisinin ayakkabıcı olması başka ne ile açıklanabilir ki? Aile işletmelerinde işler iyiye doğru gitmeye başladığı zaman aile ve şirket kavramları birbirine karışmaya başlar, denetimin ve yönetimin aileden dışarı çıkma kaygısını gidermek için görevler, sorumluluklar ve yetkiler deneyimlere bakılmaksızın bol keseden dağıtılmaya başlanır, yetkisiz ve ilgisiz kişilerin işlerin başına geçmesi peşinden felaketi getirir ve nihayet o aile işletmesi kapanır. Bu giriş bilimsel bir makale gibi oldu sanırım biraz resmi de oldu, durun şöyle başlayalım; Yıllardır peynirin izini zor yollarda sürmekteyiz, dergimizde “Zor yollarda peynirin izinde” adlı bir yazı dizisi başlattık, Yıllar içinde karşılaştığımız ilginç olaylara yer veriyor ve okuyucunun da bizlerle birlikte bu görsellere ve anılara ulaşmasını istiyoruz. Erzincan’ı ziyaretlerimizden birisinde şehrin ileri gelen “Tulum peyniri” satıcısı ile peyniri konuşuyoruz. Eliyle kasada genç, hafif sakallı tıknaz boylu kendisinden emin duruşu ile insanlara bir şey anlatır gibi duran genci göstererek -“Oğlum” dedi. “Tıp fakültesinde okuyor, okulu bitirince peynir işini bırakacağım” Kasada duran hafif sakallı gencin ne anlatmak istediğini de böylece anlamıştık, çocuk işyerinden içeriye giren herkese vücut dili ile “Kardeşim benim kasada durduğuma bakma ben peynir satıcısı değil koskoca bir tıp fakültesi öğrencisiyim, hatta doktorum” diyordu. Yani şehrin ileri gelen peynircisi oğlunu okutabilmek için kaderin rüzgârı ile peynirci olmuş ekmek parasını kazanmış, oğlunu okutmuş, doktor yapmış böylece misyonunu (görevini) tamamlamıştı, artık peynir onun görmek istediği, konuşmak istediği bir şey değildi. Batıda bir işletmeci ile konuştuğunuz zaman işletme sahibinin kaç kuşak boyunca bu işi yaptıklarıyla övündüğünü görürsünüz. Bizde ise bir işletmeci ile konuştuğunuz zaman yarım saat hayat hikayesini anlattıktan sonra bir yarım saat daha vergilerden işçilere kadar bir yığın hikaye daha dinlersiniz, son cümle olarak bu işi bırakacağını söyler. “Ne yani vergilerden işçilere kadar bir yığın sorununu işletmeci anlatmasın mı? dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bunlar bir sorundur ama ne zaman bir sorundur biliyor musunuz? İşletme sahibi gerçekten yaptığı işe gönül verip onu evladiyelik yapmaya karar verdiği ve kurumsallaşma yolunda girişimlerde bulunduğu zaman bunlar bir sorun olarak görülür ve dinlenebilir, yani samimi ise ama altında o beğenmediği işinden aldığı son model cipi ile bu konuşmayı yaptığı zaman size bir hikâye gibi gelir, çünkü işletme sahibi samimi değildir. Hep “verin yiyeyim” modundadır. Hiçbir soruna çözüm bulmadan sadece şikâyet edip kazandığı paralarla başka bir yere yatırım yapmanın peşindedir. Daha uzatayım mı? Devamı gelecek yazımda |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Düğmenizi Doğru İlikleyin - 09/07/2025 |
Eğer gömleğinizi sabah uyku sersemliğinde giyerseniz ve ilk düğmeyi yanlış iliğe geçirirseniz, boşuna uğraşmayın artık düzeltemezsiniz bunu. Yapmanız gereken tek şey bütün düğmeleri yanlış iliğe kadar açıp tekrar iliklemek. |
Küstüm - 05/07/2025 |
Taa küçük yaşlarında, küserek annesine babasına nispet yapıp sofradan kalkan sonrada büyüklerinin arkalarından gelip onun nazı ile oynamasına alışmış milletimiz olgunluk çağına gelse bile küsmekle ilgili her türü izleri bünyesinde saklamaktadır. |
Otobüsler Artık 2+1 - 05/07/2025 |
Eskiden 6 kişi ile trenden bir kompartıman alırdık ki sohbet ede ede gidelim. Otobüslerde seyahat bitinceye kadar yanımızdaki ile neredeyse akraba olur yıllarca mektuplaşırdık. |
Bir Ziyaretin Düşündürdükleri - 05/07/2025 |
Hepimiz bir karmaşanın içeresin de zaman kavramını unutmuş harala gürele gidiyoruz birde bakıyoruz ki yaş geçmiş ne gençliğimizden ne hayatımızdan hiçbir şey anlamamışız. Çocuklarımızın ne zaman büyüdüğünü komşularımızın ne zaman göç ettiğini... |
Eğreti Düğünler -2- - 04/07/2025 |
Hemen yanlarına birkaç çift geliyor onlarda dans etmeye başlıyorlar, dans edenlerin giysilerine bakıyorsunuz birisinin iç çamaşırı görünüyor, birisinin eteği yerlerde sürünüyor neler neler kendinizden utanıyorsunuz. |
Eğreti Düğünler -1- - 04/07/2025 |
Çiçekçisinden kuaförüne, pastacısından şekercisine kadar herkes ahlak sınırlarını zorlayan bir pişkinlikle Sizi bir kaz gibi yolmaya çalışıyor. Bahane hazır düğünü ömrümüzde bir kere yapıyoruz. |
Eğreti Düğünler -3- - 04/07/2025 |
Bazı düğün sahipleri hesap ettikleri kâr torbadan çıkmayınca daha önce gittikleri düğün sahiplerini arayarak “ben sana bir kart getirmiştim sen niye 100 Tl getirdin veya gelmedin” diyebiliyor. |
Keşke Biraz Daha Okusaydık - 25/02/2025 |
Cilavuz köy enstitüsü bölgesinin tek okulu olarak yöre halkı tarafından son derece önemli addedilmekte ve Cilavuz köy enstitüsü mezunlarına çok daha farklı bir gözle bakılmakta. Ankara’da yüksek okul bitirmiş bir delikanlı köye gelir... |
Karın Kaymağı (İşkembe) Peyniri - 19/02/2025 |
Gülde çiçektir diğer tüm çiçeklerde, ancak şairler güle bakmaktan diğer çiçekleri görmezler bile. Tıpkı diğer peynirlere bakmaktan karın kaymağı peynirini görmeyenler gibi |
![]() |